15 Temmuz 2016 Cuma

Kazanılmış Kayıp






Her şey için erken olan bir vakitte her şeyin erken olduğunu anlamamak için ısrar eden bir kadın tutuldu bana. Her şey o kadar çabucak gelişti ki daha sözü edilen aile tanıştırma, nişan ve söz ayları yaşanmadan 1-2 ay içinde evlilik hesaplarına girişmeye başladı. Bununla da yetinmeyip evlilik planlarının yanı sıra düğün için gereken banka kredilerinden tutun yapmak istediği çocuk sayısına hatta isimlerine, oturacağımız eve, oturma odasından tutun yatak odasına hepsinin planını kafasında oluşturmuştu. Hatta duvarların rengi, sadece duvarların da değil tavanın rengini bile konuşur oldu. En olmadık ortamlarda evlenmek istemediğim ile ilgili laflar sokmaya başladı. İlk başlarda gülüp geçiyordum ama sonra işleri çok ciddi şekilde söylemeye ve üstelemeye başladığını gördüm.

Bütün bunlar yüzünden işlerin yolunda olmadığına kanaat getirdim. Aslında içinde bulunduğum hal evliliğe hazır olmamak durumundan ziyade her şeyin bu kadar erken planlanması sanki yıllardır devam eden bir süreç varmış gibi bir havaya girilmesi beni çok fena derecede sıkmaya başladı. Bitirmem gereken okul, yeni girdiğim şirketteki iş planlarım, sürekli ertelediğim askerlik işlemleri ve altı yıldır bırakın görüşmemeyi her fırsatta öldüklerini söylediğim berbat bir aile kavramım vardı.

Baktım ilişki gerçek anlamda kötüye gitmeye başladı kendimce ilişkiyi soğutma planlarına girdim. Bir şekilde paçamı kurtarmalıydım. Kendimce ayrılık evresi yaratmaya başladım. İlk başta klasik bir yöntemle başlayıp gönderdiği mesajlarla ilgili süreci uyguladım. İlk olarak attığı mesajlara cevap vermedim. Ardından mesajlara geç cevap vermeye başladım. Daha sonra uzun uzadiya yazdığı mesajlara tek kelimelik cevaplar vererek ilk raunttan galip ayrıldım.

Kendime çok bağlamadığım için ilişkiyi ayrılık evresine getirmem kolay oldu. Yengeç burcunun getirdiği duygusallık ve çıtkırıldım havasının yanına sahipsizliğimi de koyunca gelişen olayları istediğim gibi bir yola soktum. En ufak şeyden kavgalar çıkardım, konuşmadım ve ilişkiyi böyle salakça bir çıkmaza sokup sona ermesine izin verdim.

İlişkimiz nasıl kolay başladıysa öyle de kolay bitti. İlk başta düşündüğüm suçluluk duygusu ileriki zamanlarda yerini rahatlamaya bırakacağından haberim yoktu. Bu yüzden hiç gerek olmamasına rağmen bir kapısını çalıp beni kötü hatırlamamasını istedim. Gerçekte yaşadığımızda bunu gerektiriyordu zaten. Onu aldatmamıştım. Yalan söylememiştim, arkasından iş çevirmemiştim, sadece bu kadar kısa zamanda işi evliliğe götürecek kadar hazır değildim. Ve hazır olmam belki de ileride yapacağım hataların ilk merdivenlerini oluşturacaktı.

Haliyle doğru olanı yaptım. Nadiren de olsa doğru şeyler yaptığım oluyor.

İlişkimiz bitip, ayrıldığımız günün ardından birkaç ay geçince aynı kadının evlilik arifesinde olduğunu gördüm. İstediği aşık olacağı bir adam değil evleneceği bir adamdı. Mutlu oldum açıkcası. Çünkü evleneceği o adam ben olabilirdim. Aşık olduğu için ya da benden çocuklar yapmak istediği için değil, sadece evlenmek istediği için benimle birlikte olmuştu. Demem o ki paçayı iyi kurtarmışım.

Bütün bunlar yaşandıktan birkaç gün sonra küçük bir muhabbetimiz esnasında benim hep kaybettiğimi yüzüme vurdu. Daha önce yazdığım hikayeleri okumuştu. Beni kendi kalemimle vurmaya çalışıyordu ama yine de mutlu olacaksa olsun diyerek dediklerine başımı salladım. Hiçbir kelimesine itiraz etmedim. Çünkü tartışmanın bir şey getirmeyeceğini biliyordum. Evet ben kaybettim, evet ben hep kaybediyorum, evet benim hayatım hep kaybetmek üzerine kurulu. Evet sen kazandın. Evet evet ve evet İbrahim kaybetti.

İbrahim H. Ataş
Görsel : Kyle Thompson