16 Ekim 2016 Pazar

14 Yaşımın İkindi Saatleri



Adının baş harfinden şiirler yazıyordum 14 yaşımın ikindi saatlerinde.
Sen biraz fazla güzeldin.
Boyun uzundu benden.
Derslerin daha iyiydi.
Okul üniforman çok daha temizdi.

Ben kravat bağlamayı öğrenmedim bilerek
Hep sen bağla diye.


Adının baş harfinden şiirler yazıyordum 14 yaşımın yatsı vakitlerinde.
Yerde ders çalışmaktan dirseğimin ağrıdığı günlerde.
Babamın annemi dövdüğü günlerde.
Yani tam da ileride evlenmekten vazgeçtiğim günlerde.
Buna rağmen sevdim yani!
Buna rağmen içime düştü gözlerin.


Adının baş harfinden ..
Akrostiş olduğunu sonradan anladığım şiirler yazıyordum
Vakit kırılmış bir saatin cam parçaları gibi dağınıktı
Sen hiç bilmedin ama.
Ben sırana 0.7 kalemle Attila İlhan şiirlerini iliştirdim.
Ben sırana pembe güller bıraktım yaprakları ılık gül kokusu


Ben akrostiş şiirler yazıyormuşum haberim sonradan oldu.
Sonraları çok kez hatırladım 14 yaşımı
Sonraları çok kez hatırladım beyaz yüzünü
Sonraları çok kez kulağımdan gitmedi sesin
Sonraları hep güldüm
Gülmek bana yakışmıyordu ama gülünecek haldeydim..

İbrahim H. Ataş

7 Ekim 2016 Cuma

Nar Çiçeği











bitanem, benim annem andırgırand, babamı tiren ezdi.
küçükken raylarda ağlamışım,
bu yüzden kavuşmuyor raylar.

çok kuş ölüsü gördüm ben elektrik tellerinde,
intihara meyilim ondan,
ama takılma sen bu ayrıntılara bitanem,
ben intihar da edemem.
annem üzülür.

bak işte,
nar ağaçları çiçek açıyor bu hüzünlü mevsimlerde
iktidarlar çalmaya devam ediyor,
orta doğu değişmeyen tartışma konusu,
tanrı hep popüler,
açlık en birinci konu,
ama devlet duble yol yapıyor, daha ne istiyoruz?
çöpçüler hepimizden erkenci,
ama biz her şeye geç kalıyoruz bitanem,
hatırlat akşam şarap içelim,
üzümü iyi ezilmişlerinden..

ibrahim h. ataş