2 buçuk yıl önce güzel bir çingene kızı sevdim
gülünce benim içimde annemden kalma bütün yaralarıma tuz basıyordu
kaçıp gidiyordum bulunduğum yerden
çoğunlukla bulunamadığım yerlere
salaş bir gecekonduya mesela
ben o zamanlar kuantum fiziğiyle uğraşan bir arkadaşın evinde sığıntı
olarak yaşıyordum
kolu kesik bir piç sığıntıdır zaten hep
geceleri karşı komşunun karısını kesmesini izliyordum
iyi bir cinayet romanı yazmayı planlıyordum kafamda
sabahları erken uyanıp yazmaya devam ediyordum
kaldığım evin tuvaletinde kırık bir ayna vardı
ve hep kendimi kesik yüzümle görüyordum
fizikçiyle menemen yapıp
rayando el sol dinliyorduk
sonra ben ölmeye çıkardım tahta kapıdan
-her gün yeni ölme şekilleriyle-
o fizikle uğraşmaya devam ederdi
sonra bir sahafın yanında işe başladım
sabahları çalışıyordum
akşamları okulda çingene kızı seviyordum
sahaf her gün bana bir kitap veriyordu çalıştığım için
para vermiyordu çünkü kendisinde de yoktu zaten
bu kitaplardan
her gün yeni bir ölme şekli öğreniyordum
her gün yüzümü kesiyordum
ve her gün Allah'a dua ediyordum
bizim fizikçi her gün daha çok deliriyordu
her gün daha acı oluyordu menemen
ve her gün daha bir üzerine geliyordu duvarlar
sonra onun evinden ayrıldım
sahafın dükkanında kalıyordum artık
can yücel gibi sakallarım vardı
gittikçe çirkinleşiyordum
çirkefleşiyordum
kör bir makasla bileklerimden parmaklarıma şelaleler açıyordum
yine öyle regl olmuş bir gecede
kırmızı bir orospunun yüzünde hayallerimi doğradım
çingene kıza titreyen dudaklarımı hediye ettim
babamı öldürdüm kumar oynadığı bir günde
90 metrekarelik bir ev kadar yalnızdım artık
muchas gracias Allahım.
ibrahimhalilataş
görsel: Billy & Sheila Billy Childish
gülünce benim içimde annemden kalma bütün yaralarıma tuz basıyordu
kaçıp gidiyordum bulunduğum yerden
çoğunlukla bulunamadığım yerlere
salaş bir gecekonduya mesela
ben o zamanlar kuantum fiziğiyle uğraşan bir arkadaşın evinde sığıntı
olarak yaşıyordum
kolu kesik bir piç sığıntıdır zaten hep
geceleri karşı komşunun karısını kesmesini izliyordum
iyi bir cinayet romanı yazmayı planlıyordum kafamda
sabahları erken uyanıp yazmaya devam ediyordum
kaldığım evin tuvaletinde kırık bir ayna vardı
ve hep kendimi kesik yüzümle görüyordum
fizikçiyle menemen yapıp
rayando el sol dinliyorduk
sonra ben ölmeye çıkardım tahta kapıdan
-her gün yeni ölme şekilleriyle-
o fizikle uğraşmaya devam ederdi
sonra bir sahafın yanında işe başladım
sabahları çalışıyordum
akşamları okulda çingene kızı seviyordum
sahaf her gün bana bir kitap veriyordu çalıştığım için
para vermiyordu çünkü kendisinde de yoktu zaten
bu kitaplardan
her gün yeni bir ölme şekli öğreniyordum
her gün yüzümü kesiyordum
ve her gün Allah'a dua ediyordum
bizim fizikçi her gün daha çok deliriyordu
her gün daha acı oluyordu menemen
ve her gün daha bir üzerine geliyordu duvarlar
sonra onun evinden ayrıldım
sahafın dükkanında kalıyordum artık
can yücel gibi sakallarım vardı
gittikçe çirkinleşiyordum
çirkefleşiyordum
kör bir makasla bileklerimden parmaklarıma şelaleler açıyordum
yine öyle regl olmuş bir gecede
kırmızı bir orospunun yüzünde hayallerimi doğradım
çingene kıza titreyen dudaklarımı hediye ettim
babamı öldürdüm kumar oynadığı bir günde
90 metrekarelik bir ev kadar yalnızdım artık
muchas gracias Allahım.
ibrahimhalilataş
görsel: Billy & Sheila Billy Childish
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder