19 Şubat 2015 Perşembe

Trt Paylı Ayraçlar

























Yolu sık sık kitapçıya düşenler bilir, bazen ayraçların parası neredeyse bir kitap parası kadardır. Oysa ayraç dediğin şey sadece bir ayraç olmalı. Parası da o kadar olmalı. Spielberg der ki bir dolar verip ayraç alacağınıza bir doları ayraç olarak kullanın.  Ya da tam olarak buna benzer bir şey diyordu..





Benimde kitaplığımda, yerli kitaplar bölümünün kalan boşluğunda bir ayraç birikimim var. Kitap alırken ayraç çalıyorum bazen. Almak istemediğim kitabın ayracını içerisinden çıkarıp alacağım kitabın içerisine dahil ederek. Bence bu günah değil. Eğer günahsa bile üzerinde tekrar düşünülmeli.

Genellikle kitabı elime alır almaz bitiremediğim için ayraç kullanmakta benim için başlı başına bir mevzu. Bu yüzden ayraçlarla çok içli dışlıyım. Ayraç kelimesini de bu kadar fazla kullanmamın ne türlü bir anlamı var onu da tam olarak bilmiyorum.

Öte yandan kitaplığımda bazen küçük rütuşlar yaparken bazılarının içerisinde ayraç yerine kira dekontu, elektrik faturası, su faturasının ihtarı vesaire şeyler çıkıyor. Bu da benim kitap okurken bile dünyevi meselelerle ne kadar iç içe olduğumun göstergesi sanırım. Hayır yani ben istemiyorum trt paylı su faturasını ayraç olarak kullanmayı ama n’apalım, bu ülkede yaşamak zor zanaat.

Velhasıl ki çok şahane ayraçlarım var. Çok fazla olmadığı için koleksiyon sıfatına sokamıyorum maalesef. Lakin ileri dönemler için neden olmasın. Kitaplar kadar önemli olmasa da ayraçlara da değer verin. Ya da siz benimde sıklıkla başvurduğum gibi kaldığınız sayfanın köşesini iç tarafa doğru kıvırın. Ama bu hareket  bana sanki  bir çocuğun kulağını çekmeyi anımsatıyor. Kitapları üzüyorüm gibi geliyor bana. Bilmiyorum sizce de öyle değil mi?

İbrahim H. Ataş 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder