17 Eylül 2016 Cumartesi

Monolog IV (Arkadaş)

- n’aptın
+ demleniyorum
- yine mi?
+ hesap sormak yok kukla.
- sadece sordum.
+ bize benzemeye başladın.
- o ne demek şimdi?
+ bize yani insanlara benzemeye başladın. neden içiyorsun demek yerine yine mi içiyorsun diye soruyorsun. yanlış sorular sorman sana yanlış cevaplar getirir.
- haklısın, peki neden içiyorsun
+ sorman gereken doğru soruyu ben sana söylediğim için, o sorunun cevabını da alamayacaksın.
- çok zorsun ibrahim
+ bazen..

- ne yapıyorsun peki, içmek iyi geliyor mu?
+ içmek iyi gelmez, sadece belirli bir süre kafamı dağıtıyorum. içmek iyi gelmiyor ama düşünmemek iyi geliyor.
- yanılıyorsun, içince daha çok düşünüyorsun sen?
+ belki de..

- hep böyle kestirip atacak mısın
+ hayır kukla. almak istediğin soruların cevaplarını, sen almak istediğin zaman değil, ben verdiğim zaman alabilirsin.
- zora mı koşuyorsun aklınca.
+ çözülmemeye çalışıyorum diyelim
- benden sana zarar geleceğini mi sanıyorsun
+ kimden zarar geleceğini kestiremiyorum. en çok kendi kendime zarar verirken üstelik.
- kötü yoldasın.
+ yolun kötü olması, iyi bir yere çıkmayacağı anlamına gelmez. hem yol bir yere gitmez o bir durma biçimidir der abimiz.
- karışık bir cümle, senin gibi.
+ öyle..

- kendine kapanmak sana bir şey sağlıyor mu peki?
+ kendi tercihim değil.
- arkadaşlarını hep kendinden uzaklaştırıyorsun. bu bir tercih.
+ yanılıyorsun, mesela az önce eski bir arkadaşa mesaj attım. “ara sıra nasılsın diye sor, ben sana iyi değiim hatta kötüyüm diyemiyorum. sen ara sıra sor bana” dedim
- senden beklemezdim.
+ ben de beklemezdim.
- peki cevap verdi mi mesaj attığın kişi.
+ verdi, “ iyi olmadığını biliyorum ibrahim, ama şimdi siktir git. saat gecenin 3′ü olmuş. git uyu lan. uyu biraz uyu. sabah konuşuruz” dedi.
- sabah konuştunuz mu?
+ sızmışım gece. uyandığımda onlarca mesaj ve cevapsız çağrı vardı. tam arayacakken biri kapıyı tekmeleme başladı. kapıya yöneldim yerdeki bira şişelerine çarpı ayağım. umursamadan kapı açtım. mesaj attığım arkadaş gelmişti. telaşla üzerime yığıldı.
- ne oldu?
+ mesajlara cevap vermeyip telefonu açmadığımı görünce intihar ettiğimi filan düşünmüş. korkmuş baya. önce çeneme esaslı bir yumruk indirdi. sonra salya sümük ağladık. gidip bomonti ve tuzlu fıstık falan aldı. yine içmeye başladık.
- böyle bir arkadaşının olduğunu bilmiyordum.
+ yok ki zaten
- nasıl?
+ kafamda kurdum sadece. olsaydı iyi olurdu dedim.
- sevinmiştim senin için. fakat kandırdın beni, bu yaptığın hiç etik değil.
+ kendimi kandırdım kukla, seni değil..

ibrahim h. ataş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder